Satın alacağınız fidan, bitki ve bahçe bakım ürünleri Yalova'da bulunan fidanlığımızdaki stok içerisinden seçilerek gönderilmektedir.
Mevsim ve iklim şartlarına bağlı olarak ürünlerin fiziksel yapılarında değişiklikler olabilmektedir.
Ürünlerin kolilenmesi esnasında uygun boyda özel ambalaj kutuları kullanılmakta ve destek çubukları yardımıyla fidanların hasarsız bir şekilde elinize ulaşması amaçlanmaktadır.
Yeşil Salamura Yapmına Elverişli Çeşit
Yeşil salamura yapımına elverişli çeşit
Tüplü
KALAMATA zeytini olarak bilinir.
Son yıllarda iç ve dış piyasada iri zeytin talebinin artması nedeniyle yeşil sofralık olarak değerlendirilmeye başlanmıştır
Özellikle ABD'de oldukça moda olan kalamata zeytini, Avrupa'da da çok tüketiliyor.
Türkiye'de iri olması nedeniyle eşek zeytini adı verilen bu tür, normal zeytinin iki katı büyüklüğünde. Bu zeytin sirkeyle terbiye ediliyor ve mayalanıyor.
Tadı ise turşuya benziyor.
Meyveleri %22 oranında yağ içerir. Meyve eti sert olduğundan beklemeye dayanıklıdır.
Zeytin Ağacı uzun ömürlü olması ile diğer bir çok meyve ağaçlarından ayrılmaktadır.
Zeytin Ağacının gövdesi bir nedenle ölürse veya herhangi bir şekilde ortadan kalkarsa, ufak bir kök parçası veya küçük bir sürgünü, onun tekrar meydana gelmesi için yeterli olabilmektedir.
Zeytin Ağacının morfolojik ve biyolojik özelliği: Yapraklar: Yaprakların üst kısmı açık yeşil renkte alt kısmı ise daha mat gümüşümsü bir renge sahiptir.
Yaprağın uç kısım ekseni bazı çeşitlerde yuvarlaktır.
Yapraklar genellikle üç yılda bir değişmektedir. Yalnız bazı hastalıklardan dolayı daha önceden dökülebilir.
Ortalama Zeytin yaprağı yaklaşık 5-6cm uzunluğunda ve orta kısmında 1-1.5 cm genişliğindedir.
Yaprak şekli, büyüklüğü ve özellikleri çeşitlere göre önemli farklılıklar gösterebilmesine rağmen temel özellikler çoğu çeşitler için benzerdir.
Bütün Zeytin yapraklarının kenarları düzdür ve sadece kısa bir sapa sahiptirler.
Bir çok çeşidin yapraklarının büyüklüğü; bitkinin yaşı, kuvveti ve çevresel şartlara göre önemli derecede değişiklik göstermektedir. Ayrıca gelişme mevsimi esnasında yıllık sürgün üzerinde yaprak büyüklüğünde birbirini izleyen bir değişiklik belirgin olmaktadır.
Çiçeklenme: İlkbahar ve yaz mevsiminde meyve dalları uzun dalcıklar oluşturarak gelecek yılın ürün dallarını oluştururlar. Çiçekler iki yıllık dalcıklar üzerinde salkım şeklinde kendini gösterir.
Renkleri beyazdır.
Her salkımda ortalama 10-15, en çok ise 25 kadar çiçek mevcuttur.
Meyve Tutumu ve Olgunluk : Tozlanmanın normal bir şekilde olabilmesi için havanın, polen tozlarının stigma üzerinde kalabileceği kadar nemli ve sıcak olması gerekmektedir.
Tam çiçeklenmeden 8 gün sonra, ağaç üzerinde mevcut ovaryumların aşağı-yukarı %20’si döllenmektedir. Bu oran 18. güne kadar yaklaşık % 60 civarına yükselmektedir.
Tam çiçeklenmeden 25 gün sonra, ağaçtaki küçük meyvelerin sayısı sabitleşir ve bu arada çok az bir meyve dökümü görülür.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİ
Bu dersimizde Zeytin yetiştiriciliği başlığı altında bahçe tesisi ve dikim sıklığı, Zeytincilikte sulama, budama, hasad ve Zeytin hastalıkları ve zararlıları konularını işleyeceğiz.
BAHÇE TESİSİ VE DİKİM SIKLIĞI
Zeytin, besin maddelerince fakir ve sulama imkânı bulunmayan kıraç yerlerde yetiştiği gibi, entansif ziraata daha uygundur.
Entansif bir Zeytincilik tesisi, sulanabilir ve verimli sahalarda kurulmalıdır. Ilıman iklimden hoşlanan Zeytin için kış sıcaklığı -7°C ve yıllık yağış miktarı 400 mm’den aşağı düşmemelidir. Nem miktarının uygun olduğu toprakta 75 cm, ana kayanın yekpare olduğu yerlerde ve en az 150 cm derinlikte dikim yapılmalıdır. En ideal toprak kalkerli-kumlu, derin nemli ve besin maddelerince zengin olanıdır. Taban suyunun yüksek olduğu yerde tesis kurulmaz, ancak drenaj yapıldıktan sonra kurulabilir.
Meylin az olduğu yerlerde toprak muhafaza tedbirleri alınarak, meylin %5’den fazla olduğu yerlerde özel teraslamalarla tesis kurulur. Bahçe tesisinde çeşit de önemlidir. Yağlık (Ayvalık, Erkence, Çakır ve Kilis) sofralık (Domat, Gemlik, Manzanilla vb.) her iki türlü değerlendirilebilen çeşit ise Memeciktir.
Çeşit seçimi iki açıdan önemlidir. Aralık ve mesafe yönünden Donat ve Ayvalık gibi kuvvetli gelişen çeşitlerde 8x8 m veya 7x9 m mesafe korunurken Gemlik'te sulanabilir şartlarda 5x5 m mesafeye uygundur.
İzmir sofralık gibi kendine kısır çeşitlerden ise kapama bir bahçe kurulmamalıdır. Kısmen kendine verimli çeşitlerle de (Ayvalık, Gemlik gibi) etrafta Zeytinlik tesisi yoksa kapama olarak çalışmaktan kaçınılmalıdır. Bunun için çeşit belirlenirken en yakın tarım kuruluşundan bilgi alması uygundur.
Farklı şartlarda değişik dikim şekilleri uygulanan Zeytincilikte; kare, dikdörtgen, üçgen, kontur gibi dikim şekilleri uygulanır. Düzgün ve dik açılı yerlerde kare ara ziraati yapılmak istenen yerlerde dikdörtgen, geniş ovalarda ve büyük sahalarda birim alanda ve büyük sahalarda birim alanda daha fazla ağaç kullanmak için üçgen şekli, Meyilli ve toprak-su muhafaza tedbirlerinin alınamadığı yerlerde, bu tedbirler alındıktan sonra kontur dikim yapılır. Zeytin tesisinin dikimi sırasında iyi bir toprak işlemesi, gerekli ise drenaj ve tesviye işleri mutlaka yapılmalıdır.
Kullanılan Fidanlar aşı ve çelikleme yöntemi ile 2-3 yaşına getirilip sonra tesise dikilirler. Fidanlar verimli klonlardan üretilmiş ve sağlıklı olmalıdır.
Fidan dikiminde 80x80 cm’lik bir derinlikte açılan çukurlara dikim tahtası ile dikim yapılmalıdır. Dikim esnasında çukura temel gübreleme yapılmalıdır ve Fidan çukura yerleştirilir. Dikim, tüplü Fidanda toprak seviyesinde olmalı, aşılı Fidanlarda ise aşı noktası toprak altında kalmaması için dikkat edilmelidir. Fidanlar dikilmeden önce kök ve taç budaması yapılıp, dikim sonunda can suyu verilmelidir.
Dikim sonrası hastalık ve zararlılardan korunmak için kesim yerleri macunlanmalı, birkaç yıl bolca sulanmalı yabancı ot mücadelesi yapılmalı, çanakta oluşan kaymak çapalanmalı, hastalık ve zararlılarla yoğun mücadele edilip ikinci veya üçüncü yıl hafif kesimle şekil verilmeye başlanmalıdır.
Tabiatta her yerde ve her toprakta çeşitli bitkilerin yetiştiğini görüyoruz. Ancak bunlar mevcut koşullar altında kendilerine uygun büyüme ortamı bulabilen ve aralarındaki rekabetten üstün çıkan yabani bitki türleridir. Kültür' bitkilerinin üretilmesinde ise toprağın bazı özel nitelikler taşıması gerekir. Toprağı canlı duruma getirmek ve bu durumu sürdürmek toprağı işlemekle mümkündür.
Toprak işlemenin pratik faydaları şunlardır; toprağı kabartmak, su tutma kapasitesini artırmak, gerekli olan havayı temin etmek, homojen bir yapı oluşturmak ayrıca verilen kireç, kompost, yeşil ve mineral gübrenin toprakla gerektiği gibi karıştırılmasını sağlamak ve yabani otları yok etmektir.
Böylece toprak fiziksel, kimyasal ve biyolojik olaylar için gerekli ortamı kazanmış olur.
Hasat sonu sıra araları soklu pullukla derin olarak işlenebilir. Ağır topraklarda derin işleme bir ihtiyaçtır. Kumlu topraklarda derin işlemeye gerek yoktur. Orta ve ağır bünyeli topraklarda pulluğun aynı işleme derinliğinde sık sık kullanılması sonunda taban taşı denilen bir katman oluşur. bu tabaka dip kazan aleti ile sürülmelidir veya sürüm derinliği değiştirilmelidir.
İlkbaharda toprak işleme kazayağı, diskaro, kombine tırmık gibi aletlerle yüzeysel sürüm yapılır. Bu dönemdeki toprak işlemenin çiçeklenme tutumu başlangıcından bir kaç hafta önce bitirilmiş olması gerekir. Yüzeysel toprak işlemenin amacı, sulamadan sonra yüzeysel toprağın yapısını iyileştirmek ve yabancı ot kontrolünü sağlamaktır.
Meyilli arazilerde toprak erozyonunu önlemek ve su tutumunu sağlamak için toprak işleme meyile dik yönde yapılmalıdır.
Gübreleme ağaçlarda düzenli bir gelişme ve büyüme ile daha bol ve kaliteli ürün elde etmek için vazgeçilmez bir bakım tedbiridir.
Dengeli beslenmeyen ağaçlarda ürün miktarı azalır, yağ miktarı ve kalitesi düşer, daneler küçülür, hastalık ve zararlılara mukavemetleri ve soğuğa dayanma güçleri azalır.
Bir ağaca verilecek gübre miktarları yaklaşık olarak; azotlu gübrelerde 250 gr. ile 3.5 kg süper fosfatta 0-3 kg, potasyum sülfatta ise 500 gr ile 2 kg arasında değişebilir. Ağaç dengesini muhafaza edebilmek için mutlaka analizlere uygun gübreleme yapılmalıdır.
Zeytin Ağacı gelişme başlangıcı ve çiçeklenme dönemi olan Mart-Mayıs ayları ile çekirdek sertleşmesi dönemi olan Temmuz aylarında daha fazla bitki besin maddesine ihtiyaç duyarlar. Bu gibi tesislerin Şubat Mart aylarında gübrelemesi gerekmektedir.
Gübre uygulamalarında azot, fosfor ve potasın hepsi birden verileceği gibi fosfor ve potasın tümü, azotun ise 2/3'ü Şubat-Mart'ta 1/3'ü de sonbaharda uygulanır.
ZEYTİNCİLİKTE SULAMA
Ülkemizde 800 bin hektarlık alanda Zeytin tarımı yapılmakta, bunun ancak %75'i sulama imkânlarına sahip az meyilli veya düz arazilerde geri kalanı da fazla meyilli, sulanamayan araziler üzerindedir.
Zeytinde verimi etkileyen önemli hususlardan birisi de topraktaki mevcut rutubetin muhafazasıdır. Bunun için alınacak tedbirler şunlardır:
Meyilli arazilerde toprağın daha fazla su tutmasını sağlamak, erozyonu önlemek için uygun tipte teraslar yapmak,
Sulama imkanı olmayan Zeytinliklerde toprakta daha fazla su depolanmasını sağlamak ve toprak rutubetini muhafaza etmek üzere toprak işleme ve yabani ot mücadelesine önem verilir.
Mümkün olan yerlerde Zeytinliklerin sulanması.
Zeytin yıl içersindeki tüm gelişme dönemlerinde topraktaki nem eksikliğine göre çeşitli tepkiler gösterir. Bunları gidermek için ihtiyaç duyduğu dönemlerde sulamak gerekir. Bu da çiçeklenme sonu ile meyvede renk dönüşümü aşamaları arasındaki dönemdir. Özellikle çekirdeğin sertleştiği dönemdir. Bu dönemde sulama yapılırsa ürün miktarı arttığı gibi ürünün sofralık değeri de yükselir.
ZEYTİNCİLİKTE BUDAMA
Sulama kadar budama da verime yönelik uygulanan kültürel işlemlerden birisidir.
Zeytin Ağacının gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerine ait muhtelif safhalarında farklı budama sistemleri uygulanır.
Bunlar şekil, mahsul ve gençleştirme budamaları olarak değerlendirilirler.
Şekil budaması, Fidanın mümkün olduğu kadar kısa sürede şekillenip geliştirilerek meyveye yatmasını sağlamak için yapılır.
Ağacın ilerideki tacını bu safhada oluştururuz. Bu da tek gövde 3-4 anadallı vazo şeklinde uygulanır.
Zeytin dalları güneş yakmasına çok hassastır. Sert budama anadalları güneş ışığına maruz bırakır.
Güneş yakmasından da korunmak üzere dallar üzerinde iyi bir yaprak örtüsü teşekkül ettirilmelidir.
Gelişmeyi yavaşlatacak aşırı kesimden kaçınmalıdır.
Fidanlıklarda ve genç tesislerde ilk yıl; çatıyı teşkil edecek ana dalları oluşturmaya yönelik seyreltmeler yapılır ve gövde üzerinden ve ayrıca dipten çıkan kuvvetli dip sürgünleri temizlenir. Daha sonraki yıllarda tacın dengesini bozan birbirine yakın, üst üste binmiş gereksiz dallar uygun şekilde kesilir. Bu işlem yazın yapılabildiği gibi kışın da yapılabilir.
Verimlilik devresindeki budamaya mahsul budaması denilmektedir.
Amaç tacın yaprak odun oranı açısından dengede tutulması suretiyle yeşil aksamın daha iyi havalanmasını, güneşlenmesini temin etmek suretiyle verimliliğin devamı sağlanmaktadır.
Mahsul budamasında esas gaye, mahsulün bol olduğu zaman ürünün fazlasının biraz seyreltilmesidir.
İki yılda bir dolu yılına girerken yapılan budamanın yanında. her yıl yapılanı verim yönünden en iyisidir.
Budama ilkbaharda yapılmaktadır. Soğuk tehlikesi yüksek olan yerlerde şiddetli soğuklar geçtikten sonra budama yapılmalıdır.
Bol su ve gübre bulan ağaçlar hafif bir şekilde budanmalıdır ki, aşırı kuvvetli sürgün teşekkül etmesin. Bu kuvvetli sürgün verimsizliğe sebep olur. Suyun ve gübrenin yetersiz olduğu, hastalık ve zararlılar tesiri ile zayıf düşmüş ağaçlar çok sert olarak budanmalıdır.
Yaşlanmış ağaçlarda odun aksamı artar. Yeşil görünüm kaybolur. Sürgün faaliyetleri azalır.
Zeytinde kendini yenileme gücünün fazla oluşu nedeniyle gençleştirmeye gidilmelidir.